27 Kasım 2012 Salı

Orduspor Hentbol Ankara'yı mı Temsil Ediyor ?

Orduspor'un Bayan Hentbol Takımı hakkında içimden geçenleri yazmak istedim. Konuya başlamadan önce de, futbol takımımız (sözde) Süper Lig'e çıktıktan sonra türeyen insanlar bu konu hakkında neden bir şeyler yazıp çizmiyor merak içerisindeyim. Her ota boka yazılar yazan, medyatik yönüyle haber sitelerine haberler gönderen, yazarlık yapan insanlar bu konu neden tek satır bir şey yazmadı? Götünüz varsa çıkıp söyleyin. Madem Orduspor'lusunuz, madem Ordu şehrini çok seviyorsunuz çıkarın başınızı toprağın altından, Süper Lig'e çıktıktan sonra götünüzü başınızı oynatmayı iyi biliyorsunuz ama...

Gelelim asıl konuya, konumuz Orduspor Hentbol Takımı; Şu an nerede? Ne zaman kuruldu? Hangi amaçla kuruldu? Ordu'yu mu temsil ediyor? Maçları nerede oynuyor? Ve neden bu takımla ilgili bir haber yazılmıyor hem resmi sitelere hem de haber sitelerine? Konuyla ilgili olarak özel bir not mu düşüldü basına karşı yazılıp çizilmesin diye...


Çok fazla detaya da girmek istemiyorum ancak, değinmek istediğim diğer bir konu ise, Orduspor hentbol takımının renkleri neden mavi beyaz? Ekranda hafiften mora dönük gözükebilir bu fotoğraf ancak diğer fotoğraflarda daha net olarak belli oluyor mavi olduğu.

Bu hentbol takımı maçlarını neden Başkent'te yapmaktadır? Ordu'da spor salonu mu kalmadı da oralara gidildi. Sanki Başkent takımıymış gibi orada mücadele ediyor?

Kulübümüzün resmi sitesinde neden Hentbol takımımız ile ilgili galip geldik ya da mağlup olduk şeklinde maçlar hakkında bilgi verilmiyor. Orduspor Kulübü'ne ait olan bu branşa neden önem verilmiyor? Ya da veriliyor da sırf Ordu'da olmadığı için tepkiye neden olur diye haberi mi yapılmıyor?

Kulüp yöneticilerimizden bu konuyu mantıklı bir şekilde açıklaması gerekir. Orduspor Kulübü başka bir şehrin kulübü değildir. Daha önce de bununla ilgili maçların sürekli istanbulda oynandığına dair şikayetler gelmişti Ordu'da bulunan taraftarlarımızdan.

Şu konu gerçekten öyle bir unutturuldu ki bazı kişiler tarafında, bugün bir arkadaşım konu hakkında bilgilendirme yapmasa herhalde ben de unutup gidecektim, arada kaynayacaktı.

Valla helal olsun herkese, bildiği halde yazıp çizmeyenlere, görmezden gelenlere, uyutanlara uyutulanlardan haberi olup sesini çıkarmayanlara; Helal OLSUN 

12 Kasım 2012 Pazartesi

Topuk Yapan Delikanlı Olursa

Bir deplasman tribününe götünden aldığı solukla giriş yapanlar, maç sonunda yine götünden alarak soluğu kaçar. Şükrü Saraçoğlu deplasman tribünü, götüne güvenemeyenlerin başkalarının sikiyle gerdeğe girmeye çalışmaları ve yaşadıkları içler acısı son. Kafalarına göre İstanbul bizim ayağına yatanlar Galatasaray - Orduspor maçında GS tribünlerine girip memleketini satanların ta kendisi. Yine aynı adamlar Fenerbahçe - Orduspor maçında burası bizim ayağına yattılar. Orduspor Tribünleriyle hiçbir alakası olmayan adamları tribüne getirip şekil peşinde olanların birkaçı gereken cevabı aldı. Gerisi duruma göre ya allaha kalır ya bize...

Kendi götüne güvenemeyip ultraslan tribünlerinden adamları toplayıp tribüne sokan insanlar arkalarında adam olmadan bırakın şiddet içerikli gideri, lafı yerine gelsin lise çağındaki çocuğa bile giderini yapamayacak tipteki insanlar. Kafalarına göre çöktük sinyali vermeye çalışırlar, o an tribünde olanlarımızın çoğunun cezalı olduğunu bilmeden bunlar niye saldırmadı diye yorum atarlar. Aramızdan 1 kişiyi bile zaptedemeyenler erkeklik peşinde koşmaya, biz delikanlıyız ayağına yatmaya devam etsin.

Ardından bütün olayı Fidangör Grubu çıkarmışcasına figüranlarını çeşitli sitelere salan ve bu sitelere yorum atmalarını söyleyen başrol oyuncularının da staddan çıkar çıkmaz kaçtıkları, izlenmeye değer bir aksiyon filmini anımsatmadı değil.

Ordu'daki uzantılarını bile bile ateşe atan bu kanı cıvıl cıvıl oynayan yürekli delikanlıları ön saflarda, koyunlarını ileri sürmeyen mevkilerde görmek isteriz. Madem o kadar delikanlıydınız maç sonu neden kaçtınız birader? Tamam, içinizde harbi adamlar var, tanışma fırsatımız da oldu bazı yerlerde ama delikanlı olmayanlarınızın hali ilkokula giden ağzı süt kokan çocuklardan farksız be abisi.

Buradan size tehdit içerikli mesajlar yollama niyetinde değiliz hani, olur ya öyle lafa gelince sedat peker icraatte pamuk şeker hesabı kimliğimiz yok sizin gibi.

Bu alemde istanbul delikanlı, Karadeniz kahpedir sizin için, gerçekleri de görmezden gelmeye devam edin. Bütün anadolu biliyor Karadenizi, buraya aç gelenlerin kurşun yiyip gittiğini.

Delikanlı kimliklerinize bir ömür başarılar dileriz. Sevgiyle kalın...

7 Kasım 2012 Çarşamba

Adam mı kestik? Esrar mı çektik?

Düzenin şerefsiz olduğu topraklarda, insanların şerefli olmasını beklemek çok yanlış biliyoruz, bildiğimiz halde de hep bir umutla düzelmesini bekliyoruz. Bazen bu durumu düzeltmek için girişimlerde bulunuyoruz, her zaman -belki de hiçbir zaman- yüzümüz gülmese de üzerimize düşen görevi yaptığımızı düşünüp biraz olsun rahatlıyoruz.

Ama söz konusu tribünler olunca ne kadar yazsak da bazı şeyler değişmiyor. İşin tuhaf tarafı da, bizim için kararı veren insanlar, yarım saat bile sürmeyen oturumlarda birbirini yiyor, hatta birbirlerinin boğazlarına sarılıyor. Mecliste böyle davranan insanlar tribünlerdeki şiddet yasasıyla ilgili karar veriyor. Bu konuda adaletli bir ülkede yadığımızı bir kez daha hatırlatalım dedik. (!)


Maç saatlerinde Yenimahalle Karakolunun önüne gidin bakalım kaç taraftarımız orada? Gençler neyin sırasına girmiş diyeceksiniz hatta. Yıllar öncesine, giresun maçlarına kadar gidersek toplamda 152 taraftarımız cezalı durumda. Maçlara girmeleri yasak. Hatta maçlara girmeye devam ederlerse ceza evine kadar yolu var bu şiddet yasasının. 

Bu ülkede adam öldüren 5 yıl, yaralayan 2 yıl, sakat bırakan 7 yıl, hırsızlık yapan 2 gün, karısını döven 2 saat tutuklu kalır. Takımını destekleyenler ise ömür boyu men cezası alır. Ayrıca devleti beslemek için de para cezasına çarptırılır. 

Barral'ın arkasında görünen pankart 19 Eylül'deki son maçımız olan Sivasspor maçından. Fidangör'den ceza yiyenlerin pankartı, sonuna da yazmışlar "cezalı fidangörlüler" diye. Ne mi yazıyor? Adam mı kestik? Esrar mı çektik? 

Adaletin yıllardır kaybolduğu topraklarda yaşıyoruz...