7 Kasım 2012 Çarşamba

Adam mı kestik? Esrar mı çektik?

Düzenin şerefsiz olduğu topraklarda, insanların şerefli olmasını beklemek çok yanlış biliyoruz, bildiğimiz halde de hep bir umutla düzelmesini bekliyoruz. Bazen bu durumu düzeltmek için girişimlerde bulunuyoruz, her zaman -belki de hiçbir zaman- yüzümüz gülmese de üzerimize düşen görevi yaptığımızı düşünüp biraz olsun rahatlıyoruz.

Ama söz konusu tribünler olunca ne kadar yazsak da bazı şeyler değişmiyor. İşin tuhaf tarafı da, bizim için kararı veren insanlar, yarım saat bile sürmeyen oturumlarda birbirini yiyor, hatta birbirlerinin boğazlarına sarılıyor. Mecliste böyle davranan insanlar tribünlerdeki şiddet yasasıyla ilgili karar veriyor. Bu konuda adaletli bir ülkede yadığımızı bir kez daha hatırlatalım dedik. (!)


Maç saatlerinde Yenimahalle Karakolunun önüne gidin bakalım kaç taraftarımız orada? Gençler neyin sırasına girmiş diyeceksiniz hatta. Yıllar öncesine, giresun maçlarına kadar gidersek toplamda 152 taraftarımız cezalı durumda. Maçlara girmeleri yasak. Hatta maçlara girmeye devam ederlerse ceza evine kadar yolu var bu şiddet yasasının. 

Bu ülkede adam öldüren 5 yıl, yaralayan 2 yıl, sakat bırakan 7 yıl, hırsızlık yapan 2 gün, karısını döven 2 saat tutuklu kalır. Takımını destekleyenler ise ömür boyu men cezası alır. Ayrıca devleti beslemek için de para cezasına çarptırılır. 

Barral'ın arkasında görünen pankart 19 Eylül'deki son maçımız olan Sivasspor maçından. Fidangör'den ceza yiyenlerin pankartı, sonuna da yazmışlar "cezalı fidangörlüler" diye. Ne mi yazıyor? Adam mı kestik? Esrar mı çektik? 

Adaletin yıllardır kaybolduğu topraklarda yaşıyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder