12 Aralık 2011 Pazartesi

Orduspor Kendisiyle Çelişiyor

Şu gerçeği önce iyi anlamak gerekiyor. Biz yıllardır takımın peşine değil renklerine peşine gidiyoruz. Bunu da her ortamda dile getiriyoruz. Sıkıntılı günler geçirdiğimizi herkes biliyor. Fatih Tekke ve Metin Diyadin ikilisi de Ordu'da istenmediğinin gayette farkında.


Ve inanın yoldaşlar. Metin Hoca'yı istemeyenlerin başında Nedim Türkmen geliyor, yani kulüp başkanımız. O hocanın varlığından artık o kadar rahatsız ki, aslında bunu çok önceden dile getirdi de o konuya girmek bile istemiyorum. Yeni hocamız büyük ihtimalle Hikmet Karaman olacak. Listede bir isim daha var ama öncelik Hikmet Hoca'dan yana.

Bir de bilmenizi istediğim diğer bir konu var. Bunu çoğumuz biliyor ama abilerimizin, büyüklerimizin de bilmesini istiyorum. Biz beleşçi değiliz. Tribünlere beleş girmiyoruz. Son haftalarda protesto amaçlı sessiz kaldık diye, bazı insanlar tarafından ortaya "para vermemişlerdir o yüzden bağırmıyorlardır" gibi şerefsizce düşünceler ortaya atılmakta, biliyoruz. Bazılarımız 300 TL'ye, öğrenci olanlarımız da 150 TL'ye kombinesini aldı. Biz her maça kombinemizle giriyoruz. Kombinesi olmayanlar da her maça 15, 20, 50 lira gibi değişen bilet fiyatlarıyla takımını desteklemeye çalışıyor.

Ben kendi adıma yazıyorum bu yazıyı ve biliyorumki bu sevdaya gönül veren herkes benimle aynı şeyi düşünüyor.

Şimdi iyi düşünün. Her ortamda, galibiyette, malubiyette, iyi günde, kötü günde takımının yanında olan, hertürlü cefayı çeken taraftar daha ne yapmalı? Asıp kesmek mi çare? Yoksa tribünde takıma destek olmak mı? Ya da şöyle soralım. Hangi takıma destek olmalıyız? Ortada bir takım mı var? Kendi kurduğu takımla galibiyet alırken iyi bir kadro kurduk diyen adam, 3 malubiyet görünce, kadro derinliğimizde sıkıntı var diyorsa, kadromuz eksik diyorsa bazı şeylerin değişmesi gerekir. Umarım üzeri kapalı da olsa gerekli mesajı verebilmişimdir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder