26 Nisan 2011 Salı
Çakmanın Çakması "orduspor.org.tr"
Yukarıda gördüğünüz gibi sırasıyla Manchester United, Galatasaray ve Orduspor'umuzun resmi internet sitelerinin görüntüleri var. Sırasıyla resimlerin üzerine tıklayın ve özenti olmanın acısını yaşayın. Özellikle sol menüye dikkat edin. Galatasaray Manchester'dan çalmış, bizimkiler de Galatasaray'dan çalmış. Hepsini geçtim hemen hemen menü isimleri bile aynı. "Yönetimden Mektup" bölümü var ki iki kulüp sitesinde de aynı şekilde.
Bunlar kimin başının altından çıkıyor veya resmi sitemiz için (orduspor.org.tr) kulübümüzden kaç para çıkıyor bunları tartışılır ancak verilen paraların hepsi boşa gidiyor. Bu kadar özentilik olmaz, hırsızlık olmaz.
Son zamanlarda Ordu'lu duruşunu, yüreğini taşıyamayan insanların olması insanların canını sıkıyor. Biz kimsenin yalaması, yalakası değiliz.
25 Nisan 2011 Pazartesi
Dün Gece Tesisteydik !
Dün gece 8 arkadaşımızla saat 23:00 sularında tesislere gittik. Dışarıda duran bi kaç adam sesimizi duyunca içeri kaçtı. Sevdamızın katilleri diye bağırdık. Hazırlıklı ve planlı gitmedik. Hazırlıklı gitseydik bu kadar kolay kurtulamazlardı. Bizi görünce kapıyı kapatıp, kilitlediler. Biz de haliyle dışarıdan mevzumuzu dile getirdik. Antrenman sahasındaki pankartlara gereken notları yazdık. İbrahim Şahin'i kutsal formanın içerisinde görmek istemediğimizi de haykırdık. Güvenlik görevlisi yerini terkedip binanın içine kaçtı.
Ordu'yu ve Orduspor'u sahipsiz sanmasınlar istedik. Futbolcu olmak sadece kutsal formayı giyip sahaya çıkmak olmadığını anlattık.
Bunu fırtına öncesi sessizlik olarak kabul etsinler. Ordu'da futbolcu katliamı yaptırmasınlar bize. İbrahim Şahin, Abdullah Çetin ayağını denk alsın.
Sokaklar bizim, sokaklarda görmeyelim...
18 Nisan 2011 Pazartesi
Karadeniz Dayanışması Böyle Olmaz!
Dün akşam oynanan Trabzonspor - Bursaspor karşılaşmasında 52. 53. ve 55. dakikada skorborda sırasıyla Şampiyon Orduspor, Şampiyon Rizespor ve Şampiyon Samsunspor yazan Trabzonspor Kulübü ve saygı değer medya mensupları bunu Karadeniz Birliği ve Dayanışması olarak yorumlamaktadır.
Anlaşılan o ki birileri eski yıllarına dönmek istiyor...
Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden Giresunspor'u görmezlikten gelen bu hareketi herkesin kınaması gerekirken, özellikle skorborddaki takımların kulüplerinden Trabzonspor Kulübü'ne teşekkür mesajları yağıyor. Eğer Karadeniz Dayanışması olsaydı bu yapılanlar Şampiyon yazacaklarına "Başarılar Orduspor, Samsunspor, Giresunspor, Rizespor, Tokatspor, Karabükspor" yazarlardı. Sadece 1. Lig'deki takımları yazdılar oysa ki sadece Giresunspor için bile olsa bütün takımların başına "ŞAMPİYON" yerine "BAŞARILAR" yazmaları daha anlamlı ve hoş olurdu bu sayede Giresunspor'u da yazabilirlerdi. Trabzonspor Kulübü'nün bu yaptığı olay tamamen menfaat uğruna yapılmıştır.
Herkesi mantıklı düşünmeye davet ediyorum.
Tekrar hatırlatalım ki Orduspor Süper Lig'den düştüğü yıldan bu yana Trabzonspor şampiyon olamamıştır.
Durum Karadeniz Dayanışması olarak gözüktüğü için böyle bir yazı yazdım. Yoksa herkes bilir biz Karadeniz'de hiçbir takımı sevmeyiz! Özellikle de Ğiresunspor'u...
Anlaşılan o ki birileri eski yıllarına dönmek istiyor...
Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden Giresunspor'u görmezlikten gelen bu hareketi herkesin kınaması gerekirken, özellikle skorborddaki takımların kulüplerinden Trabzonspor Kulübü'ne teşekkür mesajları yağıyor. Eğer Karadeniz Dayanışması olsaydı bu yapılanlar Şampiyon yazacaklarına "Başarılar Orduspor, Samsunspor, Giresunspor, Rizespor, Tokatspor, Karabükspor" yazarlardı. Sadece 1. Lig'deki takımları yazdılar oysa ki sadece Giresunspor için bile olsa bütün takımların başına "ŞAMPİYON" yerine "BAŞARILAR" yazmaları daha anlamlı ve hoş olurdu bu sayede Giresunspor'u da yazabilirlerdi. Trabzonspor Kulübü'nün bu yaptığı olay tamamen menfaat uğruna yapılmıştır.
Herkesi mantıklı düşünmeye davet ediyorum.
Tekrar hatırlatalım ki Orduspor Süper Lig'den düştüğü yıldan bu yana Trabzonspor şampiyon olamamıştır.
Durum Karadeniz Dayanışması olarak gözüktüğü için böyle bir yazı yazdım. Yoksa herkes bilir biz Karadeniz'de hiçbir takımı sevmeyiz! Özellikle de Ğiresunspor'u...
16 Nisan 2011 Cumartesi
Bilmiyorsan Çizmeyeceksin !
Bu resmi Orduspor Resmi Sitesi'nden aldım. Giriş sayfası olarak koymuşlar. Bi gödencan tutturmuş gidiyolar bilinmeze doğru. Birisi de çıkıp takım ne alemde siz ne alemdesiniz demiyor bunu yapanlara.
Asıl konu;
Ordu hakkında bilgisi bile olmayan bu insanlara yaptırdıkları bu iş. Takıl Pazarı neresidir birader? Kırk yıllık Tahıl Pazarı'nı Takıl Pazarı yaptınız.
11 Nisan 2011 Pazartesi
Futbol Tesadüf Oyunu Değildir.
Futbol hiçbir zaman tesadüf oyunu değildir. Tesadüfen şampiyon olan takım yoktur. Son zamanlarda istenilen skoru alamasa da son 4-5 haftada galip gelerek şampiyon olan takım vardır.
Tesadüfen şampiyon olmak, gece dündüz evinde oturup milyoner olmak gibi birşeydir. Milyoner olmak için önce çalışır para kazanırsın sonra da o para oturduğun yerde değer kazanır. Hiçbir zaman sap gibi duran adam para kazanamaz. Aynı şekilde sap gibi duran bir takım da şampiyon olamaz.
Mehmet'i hatırlayın, O'nun gibi hırs yapan, mücadele eden bir takım mı şampiyon olur? Yoksa Fokurtu Cafe'ye gidip nargile içtikten sonra antrenmana giden takımın oyuncuları mı şampiyon olur?
Tesadüfler, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri kandırma aracıdır.
Kimse masal okumasın, kendini kandırmasın. Bu takım bu saatten sonra şampiyon olacaksa Süper Lig'e çıkacaksa, yüreğinin, bileğinin hakkıyla, alnının teriyle çıkacaktır. İnanacaksın, çalışacaksın, asla vazgeçmeyeceksin.
Karadeniz İsyandadır
2 gün önce
Yağmurlu bir akşam üstü...
19 Eylül'ün kale arkasında bi kaç genç toplanır ve HES'LERE HAYIR! demek için Karadeniz İsyandadır pankartını yapmaya başlar, yağan yağmura aldırış etmeden başladıkları işleri bitirirler. Kuruması için pankartı stadın altında güvenli bir yere asıp evlerine giderler.
Sonraki gün...
Maçın başlamasına saatler kala pankartlarını alıp stada sokmaya çalışırlar. Turnikeden geçen gençleri güvenlik görevlisi bekletir. TFF'nin Orduspor - Adanaspor maçına gönderdiği gözlemciden izin alacaklardır. Güvenlikçiler, gözlemci ve stat müdürü birbirleriyle telsizle konuştuktan sonra karar verirler; "Bu pankart siyasi anlam taşıyor." yanıtını verirler gençlere...
Gençler bu konuda ısrar etmeye başlar, gözlemci ısrarlı bu gençlerin yanına kadar gelir ve
- Karadeniz isyan mı eder? der.
Gençler durumu doğru düzgün bir şekilde anlatmaya çalışır ama bu ne gözlemcinin umrundadır ne de stad müdürünün. Gençlerin yediği her yağmur damlası akıllarına gelir, pes etmezler, pankartı alıp dışarı çıkarlar ve stadın etrafındaki binaların çatılarına çıkmaya çalışırlar ama maç günü olduğu için hiçbir binanın kapısı açık değildir.
Tekrar tribünün giriş kapısının oraya gelirler. Bir ip bulup pankartı yukarıdan çekip stada sokmaya karar verirler ama dışarıda da polisler vardır. Beyinlerindeki bu anlamlı ve inançlı düşünceler asla pes ettirmez gençleri.
Bir arkadaşları üzerini çıkarıp pankartı beline sardırır. Formanın altına düzgün bir şekilde sarılan pankart 19 Eylül Stadına gizli bir şekilde sokulur. İstiklal Marşı okunurken ve İstiklal Marşı sonrası pankart bir müddet açılır. Stadın içindeki görevliler ve polisler görüntü alırlar, belki bu gençler yarın bi gün bu yüzden ceza yiyecektir ama herşeyi göze aldıkları için hiçbir şey umurlarında değildir.
Bu mücadele Karadeniz İnsanı'nın kültüründe vardır. Asla pes etmek yoktur.
10 Nisan 2011 Pazar
Yoldaşlar
soL Serbest'in kuruluş amacı herşeyden önce Karadenizli kimliğini en iyi şekilde tanıtmak sonra da kutsal renklerimiz uğruna neler yaptığımızı, yapacağımızı anlatmak.
Biz Karadenizliyiz, belimizden silah, kulağımızdan kemençe sesi eksik olmaz, bu bir gerçek. Karadeniz insanının evindeki duvarında tüfeği, çocuğunun belinde silahı vardır. Bu bazı bölgelerimizde dededen-toruna devam etmektedir. Bu faşistlik değil, Karadenizlinin kültürüdür.
Ordu'dan, Fatsa'dan direniş öykülerini yazacağım zaman zaman, bazen inandığımız şeyler uğruna başımıza gelen olaylardan bahsedeceğim, haketmeden yediğimiz jopları, haksız yere sıkılan biber gazının tadını anlatacağım burada.
Yeraltından notlarımızı paylaşacağım yoldaşlarımla, bir gün yazamazsam diğer gün yazacağım. Geç kalınmış bazı fikirlerin bir an önce yaygınlaşıp yerleşmesi için büyük çaba sarf edeceğim.
Bugün tek başıma çıktığım bu yolda, yarın bir gün Artvin'den, Giresun'dan, Samsun'dan yoldaşlarımızla devam edeceğiz. Bir günde herşeyi değiştiremeyeceğiz belki ama alınterimizin karşılığını alacağız mücadelemizin sonunda.
Şanlı mücadelemizde gideceğimiz her yolda, çıkacak her zorluğa karşı bir beden olacağız. Faşistlere zehir, zenginlere felaket olacağız. Her zaman olduğu gibi Halkın Yanında, Halk Sınıfında olacağız.
Karadeniz'den selam Türkiye'deki ve Dünyadaki bütün yoldaşlarımıza...
Biz Karadenizliyiz, belimizden silah, kulağımızdan kemençe sesi eksik olmaz, bu bir gerçek. Karadeniz insanının evindeki duvarında tüfeği, çocuğunun belinde silahı vardır. Bu bazı bölgelerimizde dededen-toruna devam etmektedir. Bu faşistlik değil, Karadenizlinin kültürüdür.
Ordu'dan, Fatsa'dan direniş öykülerini yazacağım zaman zaman, bazen inandığımız şeyler uğruna başımıza gelen olaylardan bahsedeceğim, haketmeden yediğimiz jopları, haksız yere sıkılan biber gazının tadını anlatacağım burada.
Yeraltından notlarımızı paylaşacağım yoldaşlarımla, bir gün yazamazsam diğer gün yazacağım. Geç kalınmış bazı fikirlerin bir an önce yaygınlaşıp yerleşmesi için büyük çaba sarf edeceğim.
Bugün tek başıma çıktığım bu yolda, yarın bir gün Artvin'den, Giresun'dan, Samsun'dan yoldaşlarımızla devam edeceğiz. Bir günde herşeyi değiştiremeyeceğiz belki ama alınterimizin karşılığını alacağız mücadelemizin sonunda.
Şanlı mücadelemizde gideceğimiz her yolda, çıkacak her zorluğa karşı bir beden olacağız. Faşistlere zehir, zenginlere felaket olacağız. Her zaman olduğu gibi Halkın Yanında, Halk Sınıfında olacağız.
Karadeniz'den selam Türkiye'deki ve Dünyadaki bütün yoldaşlarımıza...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)