31 Ocak 2012 Salı

Ordusporumuz - Karabükspor | Tribün Görüntüleri

İçeride oynadığımız son maçımızın tribün görüntülerine rastladım, okuyucularımızın da görmesi gereken görüntüler olduğunu düşünüyorum. Bu görüntülerin iki katını Ankaragücü maçında tekrarlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

24 Ocak 2012 Salı

"vurulduk ey halkım, unutma bizi"


"Cesur bir kere, korkak bin kere ölür" diyen. "Ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben laik'im, ben anti emperyalistim, ben özgürlükçüyüm, ben Bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse; vurun, parçalayın ! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır." diyen Korkusuz Gazeteci-Yazar Uğur MUMCU'nun şehit oluşunun üzerinden 19 yıl geçti.

biz unutmadık, unutmayacağız !

22 Ocak 2012 Pazar

Öncesi ve Sonrasıyla Samsun Deplasmanı

  Önceki yazımızda da üzerinde durmuştuk "Samsun'a Vefa Borcumuz Var" diye. Maçtan bir gün önce, Fidangör | Yenimahalle Tayfa'dan bir kaç arkadaş bir araya gelerek Yenimahalle'de bir okulun bahçesinde saat 22:00 sularında pankart hazırlamaya başladık. Pankartları normalde ben hazırlardım ancak, ben de arabanın bagajını temizlemekle zaman geçirdim. Gecenin soğuğunda donduk, bagajdan çıkanlarla, sokakta topladığımız kartonları ateşe verdik. Az da olsa ısınma fırsatı yakaladık, bir de boyanın kuruması için bekledik bi müddet.



  Pankartla işimiz bittiğinde, Batuhan'ların evinin çatısından aşağıya doğru sarkıttık. Şansımıza yağmur yağmadı o gece. Otobüsler sabah 09:00'da otogardan hareket edecekti, sabahın 08:00'inde ise Yiğithan'dan gelen mesajla uyandım. "Ekin maç Ordu'daymış gibi, sabahın köründe Fidangör dolmuş herkes otogara geçiyo" Ben otogara geldiğimde kendi kendime "bu kadar adamı bu otobüsler almaz" dedim. Dediğim gibi de çıktı, otobüsler yetmedi. Diğer gruptaki otobüslerde boşluklar varmış, onları çağırdık. Atabildiğimiz kadar adamı da onların otobüslerine attık. Yine de kalanlar oldu ama artık onlar için yapabileceğimiz bir şey yok. Bileti olanlara öncelik verildi. Çünkü biz Ordu'dan çıkarken 14 tane bilet kaldığını öğrenmiştik Biletix'te.  Bize ayrılan biletler bitti sizin anlayacağınız.

  Ordu'dan çıkmadan önce bi otobüs Fidangör Pankartı'nı bekledi, sonrasında "Hakkınız Ödenmez" diye pankartın olduğunu öğrendiklerinde ise Fidangör Pankartı'na gerek olmadığını düşündük. Bizim, her zaman olduğu gibi bir ayrıcalığımız olmalıydı, öyle de oldu. Gittiğimiz deplasmanlara ilk defa Fidangör Pankartı'nı götürmedik. İyiki de götürmemişiz. Daha önceden de dediğimiz gibi sadece takımımızı desteklemeye gitmediğimizin kanıtı oldu bu durum.

  Ordu'dan çıktık diye düşünürken, limanı geçtiğimizde Sinan aradı. Otobüsleri durdurduk onun yüzünden. Geç kaldı her zamanki gibi, Sinan'ı bekledik 15 dakika.

  Bir de bizim yakın deplasmanlara karşı değişik bir yönümüz var. Yakın deplasmanların hemen hemen hepsine zamanında yetişemiyoruz. Bir de Türkiye Kupası'nda Samsun'a gittiğimizde alkollü olanlar içeri alınmayınca, bu sefer kimse alkol molası verelim diyemedi. Haliyle tuvalet molası da vermedik. Samsun'a geldiğimizde maçın başlamasına 25 dakika falan vardı. Yani zamanında gelebildik.

  Samsun sınırlarına girdiğimiz andan beri, bizi gören el sallamaya başladı, hoşgeldiniz, dostluk kazansın sesleri duyduk dört bir taraftan. Stadın oraya geldiğimizde bizi alkışlayan Samsunluları biz de alkışlayarak selamladık.

  Tribünümüz iyiydi ama işte alkol etkisi olmadığı için gırtlaktan bağırmaktan kaçındı çoğumuz. Yine de Samsun'a yaptığımız en iyi deplasmanlardan bir tanesiydi.

  Maç öncesi bizler Samsun Ordu El Ele, Hep Beraber Tribüne diye bağırdık, ardından Şirinler Grubu takımımızı tribünlerine çağırdılar. Belki de yıllardır olması gereken görüntüler o gün yaşandı. Ardından "Skor hiç farketmez, Hakkınız Ödenmez","Kanını verene, Canımızı veririz" gibi besteler söyledik hep bir ağızdan. Her yıl maratonla sürtüşmelerin olduğu maçlarda, bu yıl alkışlar eşlik etti bestelerimize. Trabzonspor'a salladık karşılıklı olarak.

  İstiklal Marşı'nda ve 55. dakikada "Hakkınız Ödenmez" pankartını açtık.


    Ünyespor konusuna hiç girmek bile istemiyorum aslında ama yaşananlara en güzel cevabı maratondaki Samsunspor taraftarı verdi. Maç sonunda sırf yaşanan herşeye gölge düşürmek için gelip bize el, kol hareketi yapan, Ünyespor atkısı gösteren kişiye, Samsunsporlu arkadaşlar gereken dersi en güzel şekilde verdiler. Zaten biz de ardından Samsun Ordu diye bağırarak teşekkürlerimizi ilettik. Konu burada Ünye değil, konu yaşanan bunca şeye gölge düşürmek isteyen şerefsizler. Şundan da eminim ki; bu yaşanan güzel görüntüleri çekemeyen Karadeniz'in bir çok taraftarı Ordusporumuzun veya Samsunspor'un kimliğine bürünerek internette gerginlik çıkarmaya çalışacaktır.  

   Umarım iki takım da ligde tutunmayı başarabilir. Bu güzel görüntüler oluşmadan önce bile dediğimiz gibi düşmanın olacaksa bile Samsunspor taraftarı gibi şerefli düşman olsun. Karadeniz'in adam gibi adam iki şehrine de binlerce selam olsun. Belki de ligin son maçında Ordu'da tekrar görüşeceğiz.

17 Ocak 2012 Salı

Samsun'a Vefa Borcumuz Var




  Geçen yıl playofflar, Ç.Rizespor’u Ordu’da devirdik, Rize’de de istediğimizi aldık ve  playoff finaline kaldık. Final Ankara’da oynanacak. O an Ankara’da olanlar bilir, heryerde 52 plakalı arabalar, her adım başı Orduspor formalı insanlar. Boru değil 18 bin Ordulu maça gitti Ankara’ya. Bizim olduğumuz tribündeydi Güven abi, önde ayran satan adamla kavga ediyodum. Denizhan ordaki dolabın üzerine çıksın diye. Güven abi geldi o sırada kafasını gözünü sarmış atkıyla, bana: “bırak adamı, ekmek parasını kazanıyo” demişti. Hatta ondan sonra Denizhan’a dönüp, şöyle bi baktım. Maçın sonucu zaten ortada maalesef Süper Lig’deyiz. Ankara’yı yıktık o gece. Ordu’ya döndük sonunda. Aradan çok zaman geçmeden Güven abimizin hasta olduğunu öğrendik. Grip olduğunu düşünerek Ordu’da hastaneye gidiyo, burada yatırıyolar abimizi. Sonrasında hastalığına teşhis koyamıyorlar. Samsun 19 Mayıs’a, Tıp’a sevkediyolar. Ama hâlâ teşhis yok. Samsun’a gidiyoruz, gidenler bi daha gidiyor. Sonraki gün bi daha. Öyle ki hastanedeki herkesin haberi oluyor bu durumdan, hastanede genç arkadaşları gören çoğu insan, Ordu’dan geldiniz değil mi? diye soruyor sanki olacaklardan haberdarmış gibi başı öne eğik bi şekilde.

  Asıl konumuz burada ne hastane, ne de Güven abimizin hastalığı.

  Asıl konu; Samsunspor Taraftarının yaptığı vefakârlık. Orduspor Kulübü’nün yapmadığını Samsunspor Kulübü yaptı ve Güven abimizin bütün masraflarını karşılayacaklarını açıkladılar. Şirinler Grubu başta olmak üzere bütün Samsunspor Taraftarları bir bütün olarak kan kanseri teşhisi konulan Güven Abimiz için kan kampanyası başlattılar. Sanki kendi içlerinden bir büyükleri hastanede yatıyormuş gibi, üzüntümüzü paylaştılar. Maddi, Manevi olarak hep yanımızda oldular. Geçmişte yaşanılan herşeyin üzerine bir çizgi çekip, acımızı paylaştılar.

  Aslında biz Samsun’a sadece takımımızı desteklemek için gitmiyoruz. Samsunspor Taraftarına ödenmesi imkânsız olsa da vefa borcumuzu ödemeye gidiyoruz. En kötü günümüzde yanımızda olduklarını bizlere hissettirdikleri için sonsuz teşekkür etmeye gidiyoruz. Futbolun sadece 3 puan olmadığını göstermeye, tribündeki insanların da eşsiz duyguları olduğunu göstermeye gidiyoruz. O yüzden buradan bir kez daha söylüyorum, en ufak el, kol hareketi yapan olursa karşısında önce Fidangör’ü bulacaktır.

13 Ocak 2012 Cuma

Samsun Deplasmanında Hafızalarda Kalanlar

  Saat 17:00 Ordu Otogar'da bi telaş. Sınırlı sayıda olan otobüslere kimler binebilecek? Kim Samsun'a deplasmana gidebilecek? Peki ya otogarda gitmek için bekleyip de otobüslerde yer bulamayanlar? Evlerine dönecek, ne biçim bi iştir arkadaş bu. İnsanı soğutmak için neden aramayın, en büyük neden. Renklerin peşine gitmek istersin, otobüs bulamazsın. Biz gidenlerde de hiç mi vicdan yoktu anlamıyorum. Nasıl bıraktık kardeşlerimizi otogarda? Hem bize yazıklar olsun, hem de bu işi adam gibi yapmayanlara. Renkler yalnız kalmamalıydı Samsun'da. O yüzden gitmeliydik. Otobüsleri tıkabasa doldurduk o konuda kimsenin şüphesi bile olmasın. Hatta bedava yapmak için de ellerinden geleni yaptılar.

  Yolculuk iyi güzel muhabbetlerle geçti, Fenerbahçe kalecisi Volkan'ın Ordu'daki maç sonunda "Ordu'nun tesisleşmesi lazım, havaalanında hoca karşılamaya benzemez bu işler, tesiste yeteri kadar tuvalet yok." dediğini bilenler bilir. Ona da ufak bi besteyle gönderme yaptık otobüste.

  Stadın önüne geldik, biletlerimizi aldık. Kendi adıma söylüyorum, hayatımda ilk defa bu kadar titiz güvenlik önlemiyle karşılaştım. Alkol kontrolü yapıldı herkese tekeeeer teker, yaklaşık 2 otobüs taraftarımız stada alınmadı. Zaten büyük bi organizasyon da yapılmamıştı bu maç için, sonuçta 1 hafta sonra Samsunspor'la Samsun'da bi daha karşılaşacaktık. Alkol'den geçemeyenler aldıkları biletleriyle Kirazlık Polis Merkezi'ne götürüldü. Hani taraftarın 1 gram bile değer görmediği yerler vardır ya başında da polis merkezleri, karakollar gelir. İşin tuhaf yönü ise, stada sadece alkollü olanlar alınmadı, elinde tesbih olanları da stada almadılar. Tesbihleri de toplamaya başladılar, bizimkiler de haliyle vermedi tesbihini, bunlar da merkezin yolunu tuttu haliyle. Anahtarı almazlar, tesbihi alırlar böyle anormal bi tavırla karşı karşıya geldik sizin anlayacağınız.
  Sen sevdasıyla yanıp tutuşursun bu renklerin, adamlar elinde tesbih var diye seni stada sokmazlar. İşte bu da adaletin en son safhası oluyor sanırım. Bu düzenlemeyi getirenler ise mecliste birbirine saldıranlardan başkası değil. Hani varya emekliyle, öğretmenle dalga geçermiş gibi maaşlarına %0.07 zam yapıp, kendilerine %100 zam önergesini oylayanlar.. Fazla detaya inmek istemiyorum. Anlayacağınız o ki, şerefsizlerin düzenlemeleri yüzünden çoğu taraftarımız stada alınmadı.

Çocuklar da napsın, poz vermişler :)


Bir sonraki Samsun deplasmanına artık vişne suyu, fanta ve gazoz içerek gideriz. Arada bi de susarsak su molası veririz yollarda. Deplasman ya bu hani(!) Doğru beslenmeli insan.

***

  Ayrıca Türkiye'de çok sevdiğim bir takım olan Adana Demirspor'un, Galatasaray deplasmanı videolarını izleme fırsatı buldum. Hepsinin yüreğine sağlık. Umarım en kısa zamanda Süper Lig'e çıkarlar. Gerçi onlar da bizim gibi, ligin önemini takmıyorlar. Ama hakettikleri yer Süper Lig'dir. Takım olarak olmasa da tribün olarak öyleler. MAVİ ŞİMŞEKLER

  İçimizdeki bu Adana Demirspor sempatisi de sanırım soL'dan geliyor...


10 Ocak 2012 Salı

Cefakâr Taraftar, Cuper ve Samsun Deplasmanı

  "Cuper için verilen bedava otobüsler, Samsun deplasmanı için neden verilmiyor? Sonuçta ikisi de aynı mesafede."
  Susmak haksızlığı desteklemektir düşüncesiyle yine bişeyler karalama gereği duydum. Bundan önceki yazılarımızda da okumuşsunuzdur Cuper'i Samsun havalanında karşılamak için yönetim sınırsız sayıda ücretsiz otobüs tahsis etti. Ayrıca yine sınırsız sayıda meşale de aldı taraftarlara. Meşhur Yalıköy köftesinden de ısmarladı. Ve biz bu yaptıklarının sadece göz boyama olduğunu söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Blogun ziyaretçi kaynaklarına baktığımızda bazı birimler tarafından takibe alındığımızı da belirtelim. Takip edildiğimizi bildiğimiz halde yazmaya devam ettiğimizi de bilsinler bu sayede.

 Yarın Samsunspor'la Samsun'da Türkiye Kupası maçımız var. Ne bir ses çıkıyor, ne de bir uğraş var. Sözüm yönetime değil, bizimkilere. Senin takımın Türkiye Kupası maçı oynayacak ve siz sayın abilerimiz bir organizasyon dahi yapmayacaksınız. Kusura bakmayın arkadaş, hepinize yazıklar olsun. Siz bu yönetimin sözüne inanıp Samsun'a yıktınız ya milleti, "uşak" oldu ya bu taraftar sizin sayenizde. Artık içiniz rahat dolaşabilirsiniz Ordu'muzun sokaklarında, sahilimizde ve fidangör caddemizde.
  Arkadaşımın sınavı olması sebebiyle bu maça Ordu'dan saat 18:15 gibi hareket edeceğiz. Sınav 18:00'de, sırf maça gitmek için 10 dakikada kağıdı doldurup belki de yarım yamalak bilgilerle sınavdan ayrılacak. Her ne kadar onu bu konuda ikna edemesem de, bu maça gitmeyi kafasına koymuş durumda. Engelleyemem. Aslında siz de tanıyorsunuz arkadaşımızı, buraya güzel yazılar yazıyor genelde. Herneyse, işte vaziyet bu şekilde.

 Bir de kulübün internet sitesinden yapılan açıklamanın bir bölümünü paylaşayım siz de okuyun:"Büyük taraftarımıza, göreve geldiğimiz günden bugüne ne söz verdiysek yerine getirmenin mutluluğu  içerisindeyiz."

 Bu açıklama karşısında inanın yazı yazmak bile istemiyorum. Bu sözü kime verdiler? Sayın Başkanımız Nedim Türkmen'in; "taraftar gruplarına özel tribün yapacağız ve orada sadece 90 dakika bağıran taraftarlarımız olacak" dediği konuşmanın videosunu bulup buraya koydurmayın bana. Bu sözleri kime verdiniz? Ya da tuttuğunuz bu sözü kime söylediniz? Zeki'ye "Seni Antalya'da görelim", Murat'a "Manisa'ya da gel, sıkıntı etme" mi dediniz?

 Eğer sözünüzü tutmanın HAKLI ONURUNU yaşıyorsanız;
  1. Taraftarları tek grup çatısı altında toplayın, grubun adını da Ordu'muza yakışacak en anlamlı ismi seçin.
  2. Malûm iki insana maddi, manevi destek olmaktan vazgeçin.
  3. Para vermeyin, sadece öğrenci arkadaşlarımıza elinizden gelen yardımı yapın.
  4. Deplasmana giderken yaşadığımız şehirde otobüs bulmak için zorlanmayalım.
  5. Yağmurlu yağışlı günlerde üzerini kapatmadığınız kale arkalarındaki taraftarlarımıza yağmurluk dağıtın. Mor ve Beyaz renklerde.
  6. 152 taraftarımız Men + Para cezası yedi. Bunun mantıklı bir açıklaması olmalı. 
Kimse unutmasın, bir şehrin takımında birden fazla taraftar grubu varsa içlerinden sadece bir tanesi karşılıksız seviyordur. Takımın, renklerin, kulübün başarını isteyenler grup ayrımı yapmaz ve tek grup olmak için uğraşırlar. Bir ses Kuzey'den, bir ses Güney'den yükseliyorsa ikisinden biri kesinlikle çıkarcıdır. Bir çıkarı mutlaka vardır. Grupların başlarında duran insanlar yüzünden bu takım yeteri kadar desteklenmiyor. Bunu aklınıza sokun. 

5 Ocak 2012 Perşembe

Fındık Para Etmiyor Alex


İnanma alex bunlara, Fidangör kandırıyor seni. Bu devirde Fındık para etmiyor. Ama Rize'ye git, Çay iyi para ediyo diyolar. Başbakan (iyiki) Ordulu değil, fındık para etmiyor. Ordu'nun belediyesi onların elinde değil fındık para etmiyor. Gelme alex gelme. Senin de başını yakarlar :)

Hadi Camdan Atlayın


Hani her fırsatta da yazıyorum ya Türkiye'de yönetim tarafından destek görmeyen nadir taraftar gruplarından bir tanesiyiz. İlk yarıyı geride bıraktığımızda Trabzon dışında grup olarak organizasyon yaptığımız bi deplasman hatırlamıyorum mesela. Ben ve arkadaşlarım araba kiralayıp Karabük'e gittiğimiz de oldu, iki arkadaş anlaşıp Ankara'ya gittiğimiz de. Antalya'ya bile gittik. Ama tabi grup denen oluşum yok. Bireysel olarak gidiyoruz heryere. Trabzon deplasmanına da organizasyon yapıldı sözde. Bunu biz de ayarlardık. Giderdik otogara yatan arabaları tutar, arkadaşlardan toplardık aynı parayı giderdik. İşi uzatmadan asıl konuya gelecek olursak, Orduspor Kulübü, ilk yarı boyunca ne içerideki maçlarda öğrenci arkadaşlara yardımcı oldular, ne de deplasmanlarımızda bize destek çıktılar. Varsa yoksa para, medya. Başka düşündükleri bişey yok.

İlk yarı bitti transfer dönemi başladı. Hector Cuper getirildi takımın başına, İstanbul'dan, Samsun'a gelecek. Yönetim taraftarla masaya oturuyor, toplantı yapıyor. Ney efendim? Cuper'i karşılamamız lazım, meşalelerinizin hepsi bizden, gidiş-geliş ücretsiz ve sınırsız otobüs. Unutmadan Yalıköy'ün meşhur köftesinden de ısmarlamışlar otobüslerdeki herkese. Yöneticinin biri de çıkıp geçmişe sünger çekelim diyor(muş). Çekin tabi, cefasını biz çektik nasıl olsa üzerine istediğiniz şeyi çekin.

Bizim çocuklar da dayanamıyor tabi, bişeylerin değişmesini istiyor. Artık yönetim - taraftar bir arada olsun istiyor herkes. Ama ne çabuk unuttunuz birader bize yaptıkları şerefsizlikleri.


  • Rize'de hazırlık maçına deplasman yaptığımızda tribünde sadece 24 saniye kaldığımızı, 25. saniyeyi beklemeden çevik kuvvet bizi yaka-paça dışarı atarken, bu insanlar değil miydi? Kafasını çevirip başka şeylerle ilgilenen?
  • 19 Eylül'de oynadığımız hangi maça öğrencilere indirim uygulandı? 
  • Paralı amigolara verdikleri desteği unuttunuz mu?
  • Yıllardır kale arkasında üzeri açtık tribünde götünü yırtan bizlere karşılık, yeğenlerini, üniversite öğrencilerine destek amaçlı kapalı tribüne almadılar mı?
  • Bizi, renklerimizi, şehrimizi gelir kapısı olarak kullanmıyorlar mı? Samsunspor - Galatasaray maçı biletleri kale arkası 10, maraton 20. Ordusporumuz - Fenerbahçe maçı biletleri kale arkası 60, maraton 90 olmadı mı? Samsun - Galatasaray maçında bizim maratona verdiğimiz parayla adamlar VIP'te izliyor maçı. 
  • Bu insanlar değil miydi? Bizim taraftara ihtiyacımız yok, gelen paraya bakarız. diyen?
  • Biz değil miydik birader deplasmana giderken cep telefonlarımızı satan?
  • Biz değil miydik kardeşlerim otostopla deplasmana giden?
Ne çabuk unuttunuz bu günleri, anlamış değilim. Ya binlerce insan doğru yolda, ben kaybolmuşum bu dünyada. Ya da ben doğru yoldayım, binlerce kişiye okunsun dua. Ben kardeşlerimi kaybetmek istemiyorum arkadaş. Kendinize gelin. Bu yönetim Zeki'yle Murat'a yol vermedikten sonra dedikleri hiçbir şeyi yapmam. Yapana da hakkımı helal etmem. 

Bu şehrin tek gerçeği Fidangör, bu şehre ihanet eden herkesi önünde diz çöktürsün. Ben nasıl davranıyorsam paralı yalamalara, hepiniz de öyle davranın. Acımayın şerefsizlere. İnsan yüzüne çıkamasınlar daha.
Ulan gözünüzü açın birader ben daa ne diim size...

Yönetimdekiler söyledi beyler, camdan atlayacakmışsınız. Hadi camdan atlayın aşağıya. Ama şerefinizi yere düşürmeyin.